Çocukları ve bebekleri korumada beslenmenin önemi ve aşıların değeri çok büyüktür. hayatca-a olarak aşılar hakkında genel bilgiler vereceğiz. Normal bir beslenme için annelere ve bakıcılara gerekli bilgi ve destek sağlanmalıdır. Normal beslenmede, çocuğa lazım olan, bütün ihtiyaç maddeleri anne sütünde ve diğer bütün gıdalarda vardır.
Ancak D vitamini ilavesi gereklidir. Diğer vitaminler ise, çocuğun durumuna göre ayrıca verilmelidir.
Az ve aşırı beslenmede, küçük yaşlarda hastalık ve ölüm oranı yüksektir. Ancak D vitamini ilavesi gereklidir. Diğer vitaminler ise, çocuğun durumuna göre ayrıca verilmelidir.
Süt çocukluğu çağının ikinci ayından sonraki yetersiz beslenmelerde, ilk önce demir eksikliği belirtileri ve bunun zararları görülür. Demiri yeterli gıdalar verilmesi, bebeği bu riskten kurtarır. Ayrıca bebeklik çağında, sulara katılan fluor, muhtemel diş çürüklerini önler.
Önemli sorunlardan birisi de anne sütünün kesilme zamanıdır. Yaz ayları haricindeki, 12 aya doğru anne ve çocuk arasında, küçük bir mücadeleden sonra bu iş tamamlanmalıdır.
Aşılar; Zamanımızda hekimlik anlayışında büyük değişiklikler olmuş, koruyucu hekimlik, önem bakımından tedavi edici hekimliğin önüne geçmiştir. Şurası muhakkak ki,çocuğu dünyanın en iyi ilacı yazmış olsa, evde bakım iyi olmadıkça, koruyucu önlemler alınmadıkça çocuğu karşı görev yapılmamış olur. Bunun başında, zamanında aşı uygulamaları gelir. Çünkü bebek, dünyaya her bakımdan savunmasız gelmiştir.
Aşı, insan ve hayvanlarda hastalık yapan mikropları (virüsler, bakteriler), hastalık yapma yeteneklerinden arındırılarak, meydana getirilmiş biyolojik maddelere denir. Aşıların tedavi etme gücü yoktur, ancak hastalık bulaşmadan önce vücudun savunma maddeleri olan antikorların yapılmasına sebep olur. Bu da uygun yaşlarda ve zamanında yapılan aşılarla mümkündür. Çocukları koruma, anne adayının hamilelik döneminin son üç ayında, tetanoz aşısı uygulamaları ile başlar.
Aşılar, bir program dahilinde yapıldığında, ömür boyu bulaşıcı hastalıklardan korur.
Bağışıklık sistemi bozuk olan insanlarda, aşılama ile korunma ya hiç olmaz; ya da çok zayıf olur.
Aşılar iyi muhafaza edilmelidir; miyadı geçmiş aşıların, hiçbir etkinliği yoktur.
Aşılar, tek kullanımlık enjektörle, steril ortamda yapılmalıdır. Aşı yapılacak yerler 100/80 derecelik alkolle temizlenmelidir.
Adale içine yapılacak aşılarda uyluğun ön yanı veya omuz adalesi tercih edilmelidir.
Aşı masrafı, tedavi masrafının çok altındadır. Bir kızamık sekeli olan ansafalit (beyin iltihabı) tedavisi için harcanan para ile, binlerce çocuğa kızamık aşısı yapılır. Sağlık bakanlığının yaptığı köklü çalışmalar, çocuk felci, tifo, difteri gibi bazı hastalıkların azalmasında çok etkili olmuştur.
Hiçbir aşı yüzde yüz etkili değildir. Bazı yan tesirleri de vardır ama, günümüzde modern teknoloji ile elde edilen aşılarda yan etki, yok denecek kadar azaltılmış, koruyucu etki ise çok yükselmiştir. Hafif ateş ve ishal, hafif üşütmeler ve zayıflık aşı yapmaya engel değildir. Ancak kanser, zatürre, böbrek yetmezliği ve tüberküloz gibi ağır hastalıklar ve kortizon alımı aşı yapmaya engeldir. Ayrıca şu hususu da belirtmekte fayda vardır. Her mevsim aşı yapılabilir.
Aşı yapıldıktan sonra gıdaya bağlı bir perhiz yoktur. Ancak, çocuk felci aşısı ağızla alınan canlı aşı olduğundan, klorla temizlenen şehir suyu verilmemelidir. Çünkü klor gazı canlı aşıyı yok edebilir aşı yapılmamış sayılır. Aşıların yapılma aralığı uzarsa, aşıya yeniden başlanmaz, kaldığı yerden devam etmek gerekir. Aşıların birlikte yapılması, koruyucu etkisini, yani antikor yapımını azaltmaz.Aşılara karşı şiddetli reaksiyonlar. Çok yüksek ateş (40 derece), çok ciddi tedbirler almayı gerektirir ve aşılamayı engelleyebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder